Giriş: Fujifilm Sahnesinde Yeni Bir Gizem Perdesi

Fotoğraf Dünyası Yine Fujifilm'i Konuşuyor

Fujifilm, fotoğrafçılık dünyasında kendine özgü bir yer edinmiş, sık sık yenilikçi ürünleri ve akıllı pazarlama stratejileriyle gündem belirleyen bir marka. Özellikle X100 serisi gibi retro tasarımlı, yüksek performanslı kameralarıyla sadık bir hayran kitlesi oluşturan şirket, her yeni duyurusuyla heyecan dalgaları yaratmayı başarıyor. Markanın geçmiş lansmanları, bazen beklentileri aşan ürünlerle sonuçlanırken, bazen de tartışmalı tasarım kararlarıyla konuşuldu. Ancak değişmeyen bir şey var: Fujifilm, dikkatleri üzerine çekmeyi çok iyi biliyor.  

Şimdi ise sahneye yeni bir gizem perdesi çekildi. Fujifilm, resmi YouTube kanalı ve sosyal medya hesapları üzerinden yayınladığı kısa ama çarpıcı bir teaser video ile yeni bir kameranın sinyallerini verdi. Videoda, derin gölgeler içinde zar zor seçilen, oldukça küçük görünen bir kamera silüeti beliriyor ve hemen yanında Fujifilm'in ikonik film simülasyonlarından birine gönderme yapan parlak bir "Provia" logosu dikkat çekiyor. Bu görsel şölene eşlik eden slogan ise merakı doruk noktasına taşıyor: "Half the Size, Twice the Story" (Yarısı Boyutunda, İki Katı Hikaye). YouTube açıklamasındaki "Explore your mind" (Zihninizi keşfedin) ifadesi ise bu yeni ürünün sadece teknik özelliklerden ibaret olmayıp, farklı bir yaratıcı deneyim sunabileceğine işaret ediyor.  

Tahmin edileceği üzere, bu gizemli tanıtım, fotoğraf forumlarından sosyal medya platformlarına, haber sitelerinden bloglara kadar tüm topluluklarda anında bir spekülasyon fırtınası başlattı. Herkes aynı soruyu soruyor: Fujifilm'in bu yeni bilmecesi ne anlama geliyor? Gelin, ipuçlarını bir araya getirip olası cevapları araştıralım.  

Bölüm 1: Teaser'ın Şifreleri – İpuçları Mercek Altında

Karanlıktaki Silüet ve Parlayan Logo Ne Anlatıyor?

Fujifilm'in teaser'ı, ilk bakışta çok az şey gösteriyor gibi dursa da, dikkatli gözler ve biraz dijital yardım ile bazı önemli detayları ortaya çıkarıyor. Gölgeler içindeki silüet, belirgin kamera askı halkalarına sahip, oldukça kompakt bir gövdeye işaret ediyor. Özellikle askı halkalarının gövde boyutuna oranla nispeten büyük görünmesi, kameranın Fujifilm'in popüler kompakt modeli X100VI'dan bile daha küçük olabileceği fikrini doğuruyor. Kameranın sol üst köşesinde yer alan vizör yapısı, Fujifilm'in X100 ve X-Pro serilerinden aşina olduğumuz rangefinder tarzı bir tasarıma gönderme yapıyor olabilir.  

Meraklı fotoğrafçılar ve haber siteleri, Photoshop gibi araçlarla teaser görüntüsünün pozlama ve gölge ayarlarını artırarak daha fazla detayı gün yüzüne çıkardı. Bu çabalar sonucunda, dairesel bir yapıya sahip olduğu anlaşılan vizör, sağ üst tarafta muhtemelen deklanşör düğmesini de barındıran bir kontrol kadranı ve hatta kameranın arkasında dikey olarak konumlandırılmış olabilecek bir ekran veya alt ekran ipucu gibi detaylar belirginleşti. Topluluğun bu "şifre çözme" çabası, Fujifilm'in yarattığı merakın ne denli etkili olduğunun bir göstergesi.  

Teaser'daki en net görsel unsur ise şüphesiz parlak "Provia" logosu. Fujifilm'in zengin film mirasının ve sevilen film simülasyonlarının en bilinenlerinden biri olan Provia'nın bu şekilde vurgulanması tesadüf olamaz. Bu, basitçe yeni kameranın da film simülasyonlarına sahip olacağının bir teyidi mi, yoksa daha derin, belki de analog köklere veya "yarım çerçeve" formatına uzanan bir anlam mı taşıyor? Bu sorunun cevabı, teaser'ın sloganıyla birleştiğinde daha da önem kazanıyor.  

Şimdi de teaser'ın merkezindeki sloganları daha yakından inceleyelim:

• "Half the Size" (Yarısı Boyutunda): Bu ifade, kasıtlı olarak muğlak bırakılmış ve birden fazla yoruma kapı aralıyor. Akla ilk gelenler; analog fotoğrafçılıktaki yarım çerçeve (half-frame) formatı, Fujifilm'in alışılmış APS-C veya orta format sensörlerinden daha küçük yeni bir sensör boyutu (belki 1 inç?) veya en basit haliyle kameranın fiziksel boyutunun mevcut modellere göre yarı yarıya küçültülmüş olması. Bu olasılıkları bir sonraki bölümde detaylıca ele alacağız.  
• "Twice the Story" (İki Katı Hikaye): Bu kısım da yoruma açık. Eğer yarım çerçeve formatı söz konusuysa, bu slogan bir rulo filmden iki kat fazla fotoğraf çekilebilmesine doğrudan bir gönderme olabilir. Dijital bir yorumda ise, kameranın belki de iki fotoğrafı yan yana birleştiren bir "diptych" (ikili görüntü) özelliği sunabileceği veya dikey formatın sosyal medya hikayeleri için daha uygun olmasıyla ilgili olabileceği düşünülüyor.  
• "Explore your mind" (Zihninizi keşfedin): Bu daha felsefi ve soyut ifade, kameranın sadece teknik bir araç olmanın ötesinde, kullanıcının yaratıcılığını farklı yollarla keşfetmesini sağlayacak, belki de alışılmışın dışında bir çekim deneyimi sunacak bir yapıya sahip olabileceğini ima ediyor.  

Fujifilm'in bu teaser'da bilinçli olarak belirsiz bir dil ve görsel palet kullanması dikkat çekici. Bu yaklaşım, sadece genel bir merak uyandırmakla kalmıyor, aynı zamanda farklı beklentilere sahip çeşitli fotoğrafçı segmentlerini – analog estetiği arayanları, ultra kompakt bir cihaz isteyenleri, sosyal medya için pratik bir çözüm arayanları – aynı anda harekete geçirme potansiyeli taşıyor. Şirket, tek bir net ipucu vermek yerine, "yarım boyut" gibi çok anlamlı bir ifade kullanarak, her grubun kendi arzusunu bu slogana yansıtmasına olanak tanıyor. Provia logosu analog/film çağrışımları yaparken, küçük silüet kompaktlık beklentisini, dikey ekran iması ise sosyal medya uyumluluğu arzusunu körüklüyor. Sonuç olarak, tek bir özelliğe odaklanmaktansa daha geniş bir kitle teaser hakkında konuşuyor, spekülasyon yapıyor ve lansmanı heyecanla bekliyor. Bu, modern pazarlamanın zekice bir örneği olarak değerlendirilebilir.

Bölüm 2: Kodu Kırmak – "Yarısı Boyutunda" Ne Anlama Geliyor?

Yarım Çerçeve Geri mi Dönüyor, Yoksa Sensör mü Küçülüyor?

Fujifilm'in gizemli sloganındaki "Yarısı Boyutunda" ifadesi, fotoğraf topluluğunda en çok tartışılan konu oldu. Bu ifadenin olası anlamlarını ve her birinin getirebileceği yenilikleri inceleyelim:

Olasılık 1: Yarım Çerçeve (Half-Frame) Formatı

En heyecan verici ve sloganla en uyumlu görünen yorum bu. Yarım çerçeve formatı, standart 35mm film karesini dikey olarak ikiye bölerek, her bir film rulosundan normalin iki katı sayıda (genellikle dikey yönelimli) poz elde edilmesini sağlayan bir analog fotoğrafçılık tekniğidir. Uzun yıllar unutulmaya yüz tutmuş bu format, son birkaç yılda Pentax 17 ve Kodak Ektar H35 gibi yeni film kameralarının piyasaya sürülmesiyle şaşırtıcı bir geri dönüş yaşadı.  

"Yarısı Boyutunda, İki Katı Hikaye" sloganı, bu formata adeta cuk oturuyor: Daha küçük boyutlu (yarım) kareler, ama rulo başına iki kat fazla çekim (hikaye) imkanı. Teaser'daki Provia logosu da bu olasılığı güçlendiriyor; Fujifilm'in zengin film mirasına bir saygı duruşu mu, yoksa daha önceki açıklamalarına rağmen (şirket yetkilileri yakın zamanda yeni bir film kamerası planlarının olmadığını belirtmişti ) sürpriz bir analog kamera mı geliyor?  

Daha olası görünen senaryo ise Fujifilm'in bu konsepti dijitale uyarlaması. Yani, dikey olarak konumlandırılmış bir sensöre sahip, varsayılan olarak dikey fotoğraflar çeken bir dijital kamera. Bu, özellikle dikey içeriğin kral olduğu günümüz sosyal medya platformları için oldukça mantıklı bir yaklaşım olabilir. Ancak dijitalde "iki katı hikaye"nin anlamı biraz değişiyor; film maliyeti ve poz sayısı kısıtlaması olmadığından, bu ifade belki de kameranın sunacağı yaratıcı modlara (örneğin diptych) veya kompaktlığın getireceği daha fazla çekim fırsatına işaret ediyor olabilir.  

Olasılık 2: Yeni Sensör Boyutu (1 İnç?)

"Yarısı boyutunda" ifadesi, Fujifilm'in geleneksel olarak kullandığı APS-C (X serisi) ve kırpılmış orta format (GFX serisi) sensörlerden daha küçük bir sensöre işaret ediyor olabilir. Söylentiler ve analizler, özellikle 1 inç boyutundaki sensörler üzerinde yoğunlaşıyor. Fujifilm geçmişte bazı kompakt modellerinde bu sensör boyutunu kullanmış olsa da, mevcut X serisi kimliği büyük ölçüde APS-C üzerine kurulu.  

Peki Fujifilm neden 1 inç sensöre yönelsin? Bunun birkaç mantıklı sebebi olabilir. Birincisi maliyet; 1 inç sensörler APS-C'ye göre daha uygun fiyatlıdır, bu da kameranın daha erişilebilir bir fiyatla sunulmasını sağlayabilir. İkincisi, daha küçük sensör, daha kompakt ve hafif lens tasarımlarına olanak tanır, bu da genel sistem boyutunu küçültür. Üçüncüsü, pazar konumu; akıllı telefon kameralarından belirgin şekilde daha iyi görüntü kalitesi sunan ancak APS-C kameralar kadar büyük, karmaşık veya pahalı olmayan bir ara segment hedefleniyor olabilir. Bu segment, özellikle eski dijital kompakt kameralara (Y2K estetiği) artan ilgiyle birlikte yeniden canlanıyor olabilir.  

1 inç sensör seçeneğinin "İki Katı Hikaye" sloganıyla nasıl bağdaşacağı ise biraz daha belirsiz. Belki de bu, yine yazılımsal özelliklere (diptych gibi) veya kameranın taşınabilirliğinin ve kullanım kolaylığının teşvik edeceği daha sık fotoğraf çekme alışkanlığına bir göndermedir.

Olasılık 3: Fiziksel Boyut

En basit ve en doğrudan yorum, sloganın kameranın fiziksel boyutlarına atıfta bulunmasıdır. Teaser'daki silüetin küçüklüğü ve askı halkalarının oranları da bunu destekler nitelikte. Fujifilm, viral hale gelen X100VI ve şaşırtıcı derecede kompakt orta format GFX100RF ile zaten kompakt kamera pazarında dengeleri değiştirmişti. Belki de şimdi, bu modellerden bile daha küçük, cepte taşınabilecek kadar minyatür bir cihazla karşımıza çıkacaklar. Bu yorumun "İki Katı Hikaye" ile bağlantısı ise en zayıf olanı; belki daha fazla taşınabilirlik, daha fazla anı yakalama anlamına geliyor olabilir.  

Bu üç olasılık arasında, özellikle dikey olarak konumlandırılmış 1 inç sensörlü bir dijital "yarım çerçeve" konsepti öne çıkıyor. Böyle bir yaklaşım, sadece geçmişin popüler bir formatına modern bir saygı duruşu olmakla kalmaz, aynı zamanda günümüzün en baskın içerik tüketim alışkanlığına, yani dikey sosyal medya akışlarına ve Y2K dijital kamera estetiği gibi güncel trendlere doğrudan bir yanıt niteliği taşır. Fujifilm'in hem köklü mirasını onurlandırma hem de çağın ruhunu yakalama konusundaki stratejik yaklaşımının bir yansıması olabilir bu durum. Şirket, hem geçmişten ilham alan hem de günümüz dijital dinamiklerine hitap eden benzersiz bir ürünle yeni bir pazar alanı yaratmayı hedefliyor olabilir.  

Bölüm 3: Dedikodu Kazanı Kaynıyor: Sahneye "Fujifilm X-Half" mı Çıkıyor?

Söylentiler Neler Fısıldıyor?

Fujifilm'in teaser'ı sonrası alevlenen spekülasyonların merkezinde, artık sıkça duyduğumuz bir isim var: "Fujifilm X-Half". Özellikle Fuji Rumors gibi güvenilir kabul edilen kaynakların işaret ettiği bu isim, yukarıda tartıştığımız dijital yarım çerçeve konseptini temsil ediyor gibi görünüyor. Henüz resmi bir teyit olmasa da, sızan veya tahmin edilen teknik özellikler, bu potansiyel yeni kameranın profilini çizmeye başladı:  

• Sensör: En çok konuşulan özellik, kameranın 1 inç boyutunda bir Sony Bayer sensör kullanacağı iddiası. Bu, Fujifilm'in imzası haline gelen X-Trans renk filtresi dizilimine sahip olmayacağı anlamına geliyor ve mevcut Fuji kullanıcıları arasında şimdiden bir tartışma konusu yaratmış durumda. Bayer sensör tercihi, muhtemelen maliyeti düşürme ve tedarik zincirini kolaylaştırma amacı taşıyor.  
• Lens: Kameranın, sabit (değiştirilemeyen) bir lense sahip olması bekleniyor. Diyafram açıklığının f/2.4 olacağı söyleniyor. Odak uzaklığı konusunda tahminler 10mm ile 18mm arasında değişiyor; 13mm lens ile 35mm formatında yaklaşık 35mm'lik bir görüş açısı sunacağı popüler bir spekülasyon.  
• Tasarım ve Yapı: Söylentiler, dikey olarak konumlandırılmış bir LCD ekranı , optik bir vizörü (muhtemelen X100 serisi gibi hibrit değil, daha basit bir OVF) , üst plakada bir pozlama telafisi kadranını , gövdeye entegre bir flaşı ve oldukça kompakt boyutları (sızan ölçüler: 105.8mm x 64.3mm, bu da onu X-M5'ten bile küçük yapıyor ) işaret ediyor.  
• Özellikler: Kameranın, çekilen iki fotoğrafı veya bir fotoğraf ile bir videoyu tek bir dosyada birleştiren dahili bir "Diptych" özelliğine sahip olacağı konuşuluyor. Bu, "İki Katı Hikaye" sloganının dijital yorumu olabilir ve özellikle sosyal medya paylaşımları için ilgi çekici bir fonksiyon sunabilir.  
• Üretim ve Fiyat: Kameranın Çin'de üretileceği belirtiliyor. Bu durum, özellikle ABD gibi pazarlarda potansiyel gümrük tarifeleri nedeniyle fiyat ve bulunabilirlik üzerinde etkili olabilir. Tahmini fiyat aralığı ise 700-800 Amerikan Doları civarında dolaşıyor.  

Bu özellikler bir araya geldiğinde, potansiyel hedef kitle de belirginleşiyor: Dikey formatıyla sosyal medya içerik üreticileri (TikTok, Instagram Reels vb.) ; retro tasarımı ve belki de basitliğiyle Y2K dijital kamera estetiğini arayanlar ; yanında taşıması kolay, eğlenceli ve farklı bir ikinci kamera isteyen fotoğrafçılar ; ve Fujifilm ekosistemine daha uygun fiyatlı bir giriş kapısı arayanlar.  

Ancak potansiyel riskler ve tartışma noktaları da mevcut. 1 inç Bayer sensör kullanımı, Fujifilm'in yıllardır özenle inşa ettiği X-Trans sensör teknolojisi ve renk bilimi mirasıyla ne kadar uyumlu olacak? Sadık Fuji kullanıcıları, X-Trans olmayan bir X serisi kamerayı nasıl karşılayacak?. Ayrıca, bu kameranın Fujifilm'in kendi ürün gamındaki diğer modellerle, özellikle de giriş seviyesi X-M5 veya popüler X100VI ile rekabet edip etmeyeceği ve "cannibalization" (kendi ürününü yeme) riski taşıyıp taşımadığı da önemli bir soru işareti.  

Kullanıcının sorgusunda bahsettiği diğer modellere gelince; X-T50 ve GFX100S II , her ikisi de 2024 içinde piyasaya sürülmüş ve ödüller almış güncel modeller. Teaser'daki "yarım boyut" ve dikey format ipuçları, bu kameraların özellikleriyle örtüşmüyor. Bir X100VI varyantı teorik olarak mümkün olsa da, ipuçları daha radikal bir değişikliğe işaret ediyor. X-Pro4/X-Pro5 ve X-E5 gibi modeller için beklentiler yüksek olsa da , teaser'daki 1 inç sensör ve dikey format gibi spesifik ipuçları, bu serilerin geleneksel APS-C ve yatay format yapısıyla pek uyuşmuyor. Ayrıca, X-E5'in 2025 yazı , X-Pro serisinin ise 2026 için beklendiğine dair söylentiler mevcut. Dolayısıyla, mevcut teaser'ın bu modellere işaret etme olasılığı oldukça düşük görünüyor.  

Aşağıdaki tablo, söylentilere dayanan Fujifilm X-Half'ı, mevcut popüler modeller X100VI ve X-M5 ile karşılaştırarak potansiyel konumunu daha net görmemizi sağlıyor:

Fujifilm X-Half (Söylenti) vs. X100VI vs. X-M5 Karşılaştırması

Özellik	Fujifilm X-Half (Söylenti)	Fujifilm X100VI	Fujifilm X-M5
Sensör Boyutu/Tipi	1 İnç / Bayer (?)	APS-C / X-Trans CMOS 5 HR	APS-C / X-Trans CMOS 5 HR
Lens	Sabit, f/2.4 (Odak Uzaklığı Belirsiz)	Sabit, 23mm f/2.0 (35mm eşd.)	Değiştirilebilir (Kit: XF16-50mm)
Boyutlar (mm)	~105.8 x 64.3 (Kalınlık Belirsiz)	128.0 x 74.8 x 55.3	111.9 x 66.6 x 44.8
Ağırlık (Pil+Kart Dahil)	Bilinmiyor (Muhtemelen <400g)	521g	389g
Vizör Tipi	Optik Vizör (OVF) (?)	Hibrit Vizör (OVF + EVF)	Elektronik Vizör (EVF)
Ekran Tipi/Yönelimi	Dikey LCD (?)	Eğilebilir Yatay LCD	Dönebilir Yatay LCD
IBIS	Yok (?)	Var (6.0 Durak)	Var (7.0 Durak)
Film Simülasyon Erişimi	Muhtemelen Kadran/Menü (Provia vurgusu var)	Menü/Q Menüsü	Özel Kadran
Tahmini Fiyat Aralığı	~700 - 800 USD	~1599 USD	~1349 USD (Gövde)
Hedef Kitle	Sosyal Medya, Y2K Estetiği, Kompakt Arayanlar	Sokak/Günlük Fotoğrafçılık, Premium Kompakt	Giriş Seviyesi, Vlogger, Kompakt ILC

E-Tablolar'a aktar

Not: X-Half sütunundaki bilgiler tamamen söylentilere dayanmaktadır.

Bu tablo, X-Half'ın (eğer söylentiler doğruysa) Fujifilm'in ürün gamında benzersiz bir yer tutacağını gösteriyor. Daha küçük sensörü ve muhtemelen daha düşük fiyatıyla X100VI'dan ayrışırken, sabit lensi ve potansiyel optik vizörüyle X-M5 gibi değiştirilebilir lensli modellerden farklılaşıyor. Dikey formatı ise onu tamamen kendine özgü kılıyor.

Bölüm 4: Fujifilm'in Pazarlama Satrancı: Gizem ve Beklenti Yaratma Sanatı

Neden Bu Kadar Çok Sır Perdesi?

Fujifilm'in yeni ürün lansmanları öncesinde kullandığı gizemli teaser kampanyaları artık bir gelenek haline geldi. Şirket, ürünün tamamını veya net özelliklerini hemen açıklamak yerine, ipuçlarını yavaş yavaş vererek, merak uyandıran görseller ve sloganlar kullanarak beklentiyi adım adım artırıyor. Bu stratejinin en yakın örneği, 2025 başlarında tanıtılan GFX100RF modelinde yaşandı. O lansman öncesinde de benzer şekilde silüetler, kısa videolar ve X100VI ile GFX 100S II'yi birleştiren imalar kullanılmıştı.  

Bu tür "kriptik" veya "gizemli" pazarlama taktiklerinin temel amacı oldukça açık:

1. Merak Uyandırmak ve Beklentiyi Artırmak: Belirsizlik, insan doğası gereği merak uyandırır. Fujifilm, tam olarak neyin geleceğini saklı tutarak, fotoğrafçıların ve teknoloji meraklılarının dikkatini çekiyor ve lansman gününe kadar sürecek bir heyecan yaratıyor.
2. Topluluk Etkileşimi Yaratmak: Teaser'lar, forumlarda, sosyal medyada ve haber sitelerinde yoğun tartışmalara yol açıyor. İnsanlar ipuçlarını yorumluyor, teoriler üretiyor, görüntüleri analiz ediyor (Photoshop ile aydınlatma gibi). Bu organik tartışma, ürün için adeta ücretsiz bir tanıtım kampanyası işlevi görüyor.  
3. Marka Algısını Güçlendirmek: Sürekli olarak yenilikçi ve beklenmedik ürünler sunma potansiyeli taşıyan bir marka imajı çiziliyor. Gizemli kampanyalar, Fujifilm'i "heyecan verici" ve "takip edilmesi gereken" bir marka olarak konumlandırıyor.
4. İlgiyi Canlı Tutmak: Tek bir büyük duyuru yerine, teaser'larla başlayan ve lansmana kadar devam eden bir süreç, ürün etrafındaki ilgiyi daha uzun süre canlı tutuyor.

Elbette bu stratejinin riskleri de yok değil. Yaratılan yüksek beklenti, eğer lansmanı yapılan ürün tarafından karşılanamazsa, toplulukta hayal kırıklığına yol açabilir. Özellikle belirsiz ipuçları farklı yorumlara yol açtığında, bazı kesimlerin beklentisi boşa çıkabilir.

Şu anki "Half the Size, Twice the Story" teaser'ı, önceki kampanyalarla benzer bir gizem seviyesini koruyor. Belki GFX100RF teaser'larına göre biraz daha soyut ancak "yarım çerçeve" ve "Provia" gibi daha spesifik potansiyel anlamlar içeren ipuçları da barındırıyor.

Fujifilm'in bu yaklaşımı, sadece bir ürünü duyurmanın ötesinde bir amaca hizmet ediyor. Marka, sadık kitlesini ve potansiyel yeni müşterilerini bir "şifre çözme" oyununa davet ediyor. Bu oyun, pasif bir şekilde bilgi almaktan ziyade, topluluğun aktif katılımını teşvik ediyor. Fotoğrafçılar, haber siteleri, influencer'lar hep birlikte bu bilmeceyi çözmeye çalışırken, aslında farkında olmadan ürünün tanıtımına katkıda bulunuyorlar. Bu süreç, kullanıcıların kendilerini lansman sürecinin bir parçası gibi hissetmelerini sağlayarak marka ile aralarındaki bağı güçlendiriyor. Dolayısıyla, Fujifilm'in teaser stratejisi, salt bir pazarlama taktiği olmaktan çıkıp, topluluk odaklı bir etkileşim ve marka bağlılığı inşa etme aracına dönüşüyor.

Sonuç: Gözler Fujifilm'de, Geri Sayım Başladı

Yeni Hikaye Yakında Başlıyor mu?

Fujifilm bir kez daha fotoğraf dünyasını hareketlendirmeyi başardı. "Yarısı Boyutunda, İki Katı Hikaye" sloganı ve beraberindeki gizemli görseller, markanın bir sonraki adımı hakkında yoğun bir merak uyandırdı. Karanlıkta beliren silüet, parlayan Provia logosu ve kafa karıştıran slogan, sayısız spekülasyonu beraberinde getirdi.

Tüm ipuçları ve sızıntılar bir araya getirildiğinde, en güçlü aday olarak "Fujifilm X-Half" ismiyle anılan, 1 inç sensörlü, dikey formatlı, dijital bir yarım çerçeve kamera öne çıkıyor. Ancak unutmamak gerekir ki, Fujifilm'den resmi bir açıklama gelene kadar tüm bunlar spekülasyondan ibaret. Şirket, geçmişte de beklentileri ters köşe yapan sürprizlere imza atmıştı.

Peki bu gizem ne zaman çözülecek? Fujifilm'in geçmiş lansman takvimleri bize bir fikir verebilir. Özellikle GFX100RF modelinde, ilk teaser ile resmi duyuru arasında yaklaşık iki haftalık bir süre vardı. Eğer benzer bir takvim işlerse, yeni kameranın Mayıs ayının başlarında duyurulması beklenebilir. Fujifilm'in önemli duyurularını genellikle X Zirvesi (X Summit) adı verilen etkinliklerde yaptığı biliniyor. Dolayısıyla yakın zamanda yeni bir X Zirvesi duyurusu da gelebilir.  

Fujifilm'in bir sonraki hamlesi ne olacak? Bu gizemli kamera, kompakt fotoğrafçılıkta veya sosyal medya içerik üretiminde yeni bir sayfa açacak mı? Yoksa beklentilerin aksine tamamen farklı bir ürünle mi karşılaşacağız? Cevapları öğrenmek için çok fazla beklememiz gerekmeyecek gibi görünüyor. Gözler ve kulaklar Fujifilm'den gelecek resmi açıklamada. Yeni hikaye başlamak üzere...